yaşamdan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yaşamdan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Temmuz 2019 Salı

YALAN DÜNYA


Çok fazla da anlam yüklemeyin dünyaya.
Yarısı şükür, yarısı sabır.
Yarısı teselli, yarısı kahır.
Kimseyi de bilmeden yargılamayın, herkesin derdi kendine ağır.
Anlatmak ve anlaşılmak için de fazla yormayın kendinizi;
insanların yarısı samimiyetsiz, diğer yarısı size sağır.
Ve unutmayın asla, ne kadar zorlarsanız zorlayın, sonuçta her şey olacağına varır...!

UğurGökbulut..
ALINTIDIR

28 Ocak 2018 Pazar

ÇOCUKLARIMIZI KENDİMİZ İÇİN YÖNLENDİRMEYELİM...

 Maviannenin paylaşımına yaptığım yorumun düşüncelerimi yansıttığını ve birkaç gündür arkadaşlarımla da tartıştığım konuya ışık tutttuğunu bildiğimden bende aynı konu için yazdım....
Mavianne ;çok sevdiğim takdir ettiğim ve hep takibinde olduğum güzel kadın...Çevre Mühendisi ve aynı zamanda çok yönlü bir yazar,anne...Bugünkü paylaşımı burada

Onun paylaşımındaki şiir  Halil CİBRAN 'ın şiiri...

Çocuklarınız sizin çocuklarınız değil,
Onlar kendi yolunu izleyen Hayat'ın oğulları ve kızları.
Sizin aracılığınızla geldiler ama sizden gelmediler
Ve sizinle birlikte olsalar da sizin değiller.
Onlara sevginizi verebilirsiniz,düşüncelerinizi değil.
Çünkü onların da kendi düşünceleri vardır.
Bedenlerini tutabilirsiniz,ruhlarını değil.
Çünkü ruhları yarındadır,
Siz ise yarını düşlerinizde bile göremezsiniz.
Siz onlar gibi olmaya çalışabilirsiniz ama sakın onları
Kendiniz gibi olmaya zorlamayın.
Çünkü hayat geriye dönmez,dünle de bir alışverişi yoktur.
Siz yaysınız,çocuklarınız ise sizden çok ilerilere atılmış oklar.
Okçu,sonsuzluk yolundaki hedefi görür
Ve o yüce gücü ile yayı eğerek okun uzaklara uçmasını sağlar.
Okçunun önünde kıvançla eğilin
Çünkü okçu,uzaklara giden oku sevdiği kadar
Başını dimdik tutarak kalan yayı da sever

HALİL CİBRAN

Ve benim Mavi annenin paylaşımına yaptığım yorum;
"Çok doğru sonuna kadar katılıyorum...Hele ben olmasaydım sen olmazdın,ben sana baktım büyüttüm sende bana bakacaksın diyen ana babalara çok kızıyorum...Çünkü sen kendi zevkin için çocuk doğurdun,çocuk sevgisini tatmak onunla eğlenmek,kendini isbat etmek istedin! Peki o çocuk doğmak istedi mi? HAYIR....O halde çocuklarımıza sahip çıkalım yanlarında olalım ama hiçbir zaman bize bağımlı olmalarını bizim için yaşamalarını istemeyelim...Dünya devri daim...Biz evlendik çocuk sahibi olduk o duyguları tattık,şimdi sıra çocuklarımızda deyip saygı duyalım ve sevgiyle yaklaşalım...Elbette ihtiyacımız olduğunda onlarda bizim yanımızda olacaklardır ama lütfen bu olayı bir zorunluluk haline getirmeyelim ve dua edelim....Sevgilerimle"....

12 Aralık 2017 Salı

KISSADAN HİSSE


Bir ormanda iki kişi ağaç kesiyormuş. Birinci adam sabahları erkenden kalkıyor, ağaç kesmeye başlıyormuş, bir ağaç devrilirken hemen diğerine geçiyormuş. Gün boyu ne dinleniyor ne öğle yemeği için kendine vakit ayırıyormuş. Aksamları da arkadaşından bir kaç saat sonra ağaç kesmeyi bırakıyormuş...
Ikinci adam ise arada bir dinleniyor ve hava kararmaya basladiginda eve dönüyormus. Bir hafta boyunca bu tempoda çalistiktan sonra ne kadar agaç kestiklerini saymaya baslamislar.
Sonuç: Ikinci adam çok daha fazla agaç kesmis. Birinci adam öfkelenmis: "Bu nasil olabilir? Ben daha çok çalistim. Senden daha erken ise basladim, senden daha geç bitirdim. Ama sen daha fazla agaç kestin. Bu isin sirri ne?"
Ikinci adam yüzünde tebessümle yanıt vermiş: 
Ortada bir sır yok.. Sen durmaksızın çalışırken, ben arada bir dinlenip baltamı biliyordum. Keskin baltayla, daha az çabayla daha çok ağaç kesilir.

"Kendimizi geliştirmek, baltamızı bilemektir. Kendimize zaman ayırıp, yaşamımızı objektif bir bakışla gözden geçirmektir. Zayıf bulduğumuz alanlarımızı geliştirmek için çaba göstermektir. Bu, zihnimizin, ruhumuzun, karakterimizin güçlenmesi için olmazsa olmaz bir koşuldur. Delhi'deki ünlü tapınakta Sokrat'ın su sözü yer alır: 
"İnsan Kendini Tanı." Kendini tanımak, su anda olduğumuz noktayla olmak istediğimiz nokta arasındaki yoldur. Kendini tanımak, kendimizi nasıl gördüğümüz ile başkalarının bizi nasıl gördüğü arasında fark olmaması anlamına gelir. Bireysel ve iş yaşamımızda başarılı, mutlu ve doyumlu olmak istiyorsak, baltamızı bilemek için kendimize zaman ayırmalıyız.
(ALINTIDIR)...

13 Kasım 2017 Pazartesi

TANITIM GÜNLERİ-SEMT MANAVIMIZ

Taze ve göze hitap eden güzelliği ile hergün alışveriş yaptığımız manavımız...
Güler yüzlü ,müşteriye hitabını bilen kaliteli meyve sebzesi ile 1 numara...
Manavımız Erzincan-Hocabey Mahallesinde hizmet veriyor...
Çok çeşitli ürün ve taze meyve sebze arayanların Manavı...


Erzincanlı takipçilerime ve yolu Erzincandan geçenlere   duyurulur...

18 Nisan 2017 Salı

ÇAM KOZALAĞININ FAYDALARI


Çam Kozalağının Faydalarını Duyunca Şaşıracaksınız!
Fazla araştırmadığımdan olsa gerek sadece havayı temizlediğini düşündüğüm çam ağacının kozalağının da yakacak olarak ve süs eşyası yapımında kullanıldığını biliyordum...Meğer ne çok faydası varmış...
Hatta Çam kozalağından yoğurt mayalandığını duyunca çok şaşırdım ve diğer blogumda yayınladım burada
Netten aldığım bilgilere göre;

  • Solunum Rahatsızlıkları: Çam kozalağı, öksürmede, balgam, bronşit gibi hastalıklarda kesin şifa sunmaktadır. Özellikle astım rahatsızlıklarında, tedavi edici bir etkiye sahiptir.
  • Akciğer Sorunları: Çam Kozalağı akciğerin temizlenmesine yardımcı olur. Vücudun gerekli olan mineralleri karşılamasından dolayı akciğer rahatsızlıklarına neden olan ve sigara gibi zehirli dumanların kalıcı zararlarını ortadan kaldırmaktadır.
  • Grip ve Nezle: Bugün birçok doktor ve uzman bilim insanları çam kozalağının işlenmesi, yağının çıkartılması ya da reçel yapılmasıyla ve tüketilmesi halinde tüm kış boyunca hastalık geçirmeyeceğini belirtmektedirler. Bağışıklığı arttıran bir etkiye sahip olan Çam Kozalağı, nadir bulunan özel bileşenleri içeriğinde barındırmaktadır.
  • Saçları Besler: Çam yağının saçlara sürülmesi saç kökleri beslediği bilimsel olarak ispatlanmıştır. Özellikle kadın ya da erkeklerin saç dökülmeleri şikayetlerinde Çam Kozalağı yağı, etkili bir formül olarak kendini kanıtlamaktadır. Böylece dökülen saçların yerini, yeni saçlar alarak Çam Kozalağı, birçok mucizevi şifasını ortaya koymaktadır.

           Faydaları Saymakla Bitmiyor;
  • Çam kozalaklarında bulunan pinen solunum kaynaklı sorunların tedavisinde kullanılır.
  • Öksürme, bronşit, boğaz ağrıları, nefes darlığı gibi sorunları tedavi edicidir.
  • Akciğeri temizler, nefes almada çekilen rahatsızlıkları giderir.
  • Bağışık sistemini güçlendirir.
  • Hastalık yayıcı mikroplara karşı vücudun daha dinç kalmasını sağlar.
  • Psikolojik sorunlardan kaynaklı salgılanan hormonlarda kişinin daha rahat hissetmesini sağlamaktadır.
  • İnsan metabolizmasını düzene sokar, uyku sorunlarına çözüm getirir.
  • Odaklanma kabiliyetini arttırır.
Çam Kozalağı Yan Etkileri (Zararları)

  • Olgunlaşmayan Kozalak: Mide sindirimi için olumlu bir tepki vermez ve mide rahatsızlıklarına yol açabilir.
  • Çam Kozalağı Suyunun Fazla Tüketilmesi: Aşırı tüketim yarardan çok zararlı etkenleri oluşturabilir. Bu yüzden yerinde ve kararında Çam kozalağı reçeli, çayını ya da suyunun içilmesi günlük 1 bardağı geçmemelidir.



Çam Kozalağıla İlgili Pratik Bilgiler;
  • Çam kozalağı eğer sirkeyle karıştırılıp gargara yapılırsa diş ve diş eti ağrılarına iyi gelir. Plakları temizler ve dişleri rahatlatır.
  • 1 fincan zeytinyağı, 60 gram çam fıstığı, 35 gram balmumu birlikte erimesi ve sıcaklığını geçirdiğinde yaralara sürülmesi, hücreyi ve deriyi besleyerek hızlı bir şekilde yaraların kapanmasını ve kabuk bağlamasına yardımcı olur.
Çam Kozalağının Besin Değerleri

Günde 1 bardak çam kozalağı suda kaynatılarak içilirse;
40 gram protein,
19 mg kalsiyum,
3,9 g şeker
14 gram karbonhidrat
60 mg potasyum bulunmaktadır.(ALINTIDIR)

14 Aralık 2016 Çarşamba

ANLAR


Eger,yeniden başlayabilseydim yaşamaya,
İkincisinde daha çok hata yapardım.
Kusursuz olmaya çalışmaz,sırtüstü yatardım.
Neşeli olurdum, ilkinde olmadıgım kadar,
Çok az şeyi
Ciddiyetle yapardım.
Temizlik sorun bile olmazdı asla.
Daha çok riske girerdim.
Seyahat ederdim daha fazla.
Daha çok güneş doguşu izler,
Daha çok dağa tırmanır,daha çok nehirde yüzerdim.
Görmedigim bir çok yere giderdim.
Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım.
Yeniden başlayabilseydim eger,yalnız mutlu anlarım olurdu.
Farkında mısınız bilmem. yaşam budur zaten.
Anlar,sadece anlar.Siz de anı yaşayın.
Hiçbir yere yanında su,şemsiye ve paraşüt almadan,
Gitmeyen insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eger,hiçbir şey taşımazdım.
Eger yeniden başlayabilseydim,
İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.
Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
Bilinmeyen yollar keşfeder,güneşin tadına varır,
Çocuklarla oynardım,bir şansım olsaydı eger.
Ama işte 85'indeyim ve biliyorumn...
ÖLÜYORUM.... 

Arjantin-1985
Jorge Luis Borges

VAZELİN MASUMMUDUR?



Vazelin Tarihin En Eski Kremi...
Masum mudur? Araştırdım...
Wikipedia dan şu bilgileri aldım...
Karosen ticareti yapan iflasın eşiğindeki New York'lu kimyager Robert A. Chesebrough, 1859 yılında Pennsylvania'da yeni bulunan petrol kuyularına gittiğinde bir maddenin işçilerin ayaklarına yapıştığını gördü. Bu parafine benzer madde iş pompalarını tıkayarak işçilerin canını sıkıyordu ama ayaklarındaki kesik ve yaraların da iyileşmesine yardımcı oluyordu. Chesebrough bu tuhaf maddeyi kavanozlara doldurarak New York'a döndü. Üstünde aylarca çalışarak petrolden ayrıştırdığı maddenin vücuttaki yaraları iyileştirdiğini gördükten sonra 1870'te "Vazelin Petrol Jeli" ismiyle piyasaya satışa sundu.
Vazelin sentetik bir maddedir...
Parafin mum yapımında kullanılan ham maddedir. Mumun ana maddesi olan parafin, kozmetik sektöründe de kullanılan bir üründür. Krem yapımında temel krem bazı olarak kullanılan “vazelin” petrol rafinerilerinde elde edilen sentetik bir yan üründür. Vazelinin likit formu “parafin” veya “mineral oil” olarak adlandırılır. Birçok kozmetik markası krem bazı olarak vazelin kullanmaktadır. Çünkü vazelin çok ucuz bir hammadde olduğu için büyük kar marjı bırakmaktadır. Vazelin sentetik bir ürün olduğu için cilt için sağlıklı bir ürün değildir. Vazelinin her ne kadar cilt üzerine sürülen bir krem olsa da, kısa sürede emilen maddeler karaciğere ulaşarak, zararlı etkiler bırakmaktadır. Vazelinin likit formu parafin adıyla anılır.

Parafin kozmetik sektöründe popüler markalar dahil bebe yağının ana maddesi olarak kullanılır. İçeriğinde mineral oil yazıldığı için dikkatten kaçar. Banyo sonrası bebeğinize sürdüğünüzde, su damlacıklarını bağlayan parafin cilt gözeneklerinin tıkanmasına neden olmaktadır. Bebeklerin cilt gözeneklerini tıkadığı için cildine kalıcı bir nemlenme sağlar. Aslında bebek için veya yetişkin için masaj yağında taşıyıcı yağ olarak bitkisel doğal bir yağ olmalıdır. Örneğin zeytinyağı, jojoba, susam yağı bitkisel içerikli ürünler kullanmaya dikkat edin. Bazı markalar özellikle “ürünlerimizde parafin ve paraben kullanılmamaktadır” ibaresi ile üretilmektedir.
Yani tartışmaya açık olan vazelin tam olarak netleşmemiş bir yarar/zarar oranına sahip...
Bilgisi olan arkadaşların yorumlarını bekliyorum!!!

14 Kasım 2016 Pazartesi

ELMA SİRKESİ NEYE İYİ GELİR?

 
 


Her gün tüketildiğinde elma sirkesinin sağlığa mucize etkileri var. İşte İngiltere’de Ashton Üniversitesi’nde yapılan araştırmaya göre elma sirkesinin sağlığa faydaları…

Daily Mail’de yayınlanan habere göre, 200 ml su ile 30 ml elma sirkesini karıştırıp her yemekten önce içerseniz kolesterolünüz %13’e kadar azalıyor. Yapılan araştırmaya göre, günlük olarak elma sirkesi tüketmek aynı zamanda kalp krizi ve felç riskini de azaltıyor.

10 Kasım 2016 Perşembe

HAYAT BU...

Rabbin sana karşı anlayışsız değildir ..
Ayrılıklara ve vedalara üzülüyorsun ..
Sevdiklerin gidiyor,sevenlerin uzaklara dağılıyor; kalbin acı çekiyor ağlıyorsun.
Merak etme...Seni var eden Rabb'in kalbini de biliyor..
Acı çektiğini senin bildiğinden daha çok biliyor.
Herşeyin dağıldığı gün,her işin sonlandığı gün,sana ve sevdiklerine sahip çıkacaktır.
Uzaklara gitmene gerek yok;
Her gününü 'gün' eden,
Sabahı pencerene getiren,
Gündüzü sana aydınlık eyleyen,
Geceyi uykunun ve dinlenmenin döşeği eyleyen O'dur...
Akşamın gelişiyle veda eden günü,yeni bir sabahla sana getiren,
sana bütün zamanlar da ebediyen sahip çıkacaktır emin ol ..
Çektiğin acılara, habire meşgul çalan telefonlar gibi kör ve sağır değil O.
Yüreğinin her yangınına aşina olduğunu söylüyor...
Ayrılıklarına ve sıkıntılarına metal soğukluğundaki plazalar gibi umursamaz değil O.
Yitirdiklerinin hepsini sana iade edeceğine söz veriyor...
Sevdalarına ve özlemlerine,çok seçenekli sınav kağıtları gibi tatsız ve tuzsuz formüller sunmuyor...
Seni herkesten çok anlıyor,seni senin kendini düşündüğünden çok düşünüyor..
S. Demirci

18 Mayıs 2016 Çarşamba

BAHAR YORGUNLUĞUNDAN KURTULMANIN YOLLARI

Bahar yorgunluğunun hemen hepimizi etkilediği şu günlerde bu haberi sizlerle paylaşmak istedim...

Havaların ısınmasıyla halsizlik, yorgunluk, eklem ağrıları, sindirim problemi ve uyku isteğinin artması şeklinde gözlemlenen bahar yorgunluğundan uzak kalmak için, doğru ve dengeli beslenmenin önemine dikkat çeken Diyetisyen Merve Sarptaş, sabah kahvaltısının mutlaka yapılmasını önerdi. Kahvaltıda besleyici ama hafif yiyeceklerin tercih edilmesi gerektiğini söyleyen Diyetisyen Merve Sarptaş, “Günün diğer öğünlerde ise yağlı yiyeceklerin yerine daha hafif ve besleyici özelliği olan sebze ağırlıklı yemekler yenilmelidir. Baharla birlikte vücudun daha çok vitamin ve minerale ihtiyacı vardır. Sebze ve meyveler bağışıklık sisteminin güçlendirilmesini sağlayan, artan vitamin ve mineral ihtiyacının karşılanması açısından önemli bir besin grubudur” diye konuştu.

Bu besinler bahar yorgunluğuna iyi geliyor

Bahar yorgunluğundan etkilenmemek için A, C ve E vitaminleri açısından zengin sebze ve meyveler tüketilmesi gerektiğine dikkat çeken Diyetisyen Merve Sarptaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“A vitaminini en çok balık, yumurta sarısı, kırmızı et, süt, yoğurt, havuç, kayısı, tatlı kabak, kavun, şeftali, ıspanak, brokoli, tere, maydanoz, dereotu ve rokada bulunmaktadır. C vitamini içeren besinler ise maydanoz, biber, turunçgiller, soğan, kereviz, brokoli, çilek ve kividir. Bitkisel yağlar, yağlı tohumlar, yeşil yapraklı sebzeler, yumurta ve kepeği ayrılmamış un ise E vitamini açısından zengindir. Bu dönemde organik olan mevsim sebze ve meyvelerinin tüketilmesi önerilmektedir.”

Su miktarını artırın

Bunun yanı sıra, günde en az 2 ya da 2 buçuk litre su tüketilmesinin de toksinlerin vücuttan uzaklaştırılarak bahar yorgunluğunun etkilerinin azaltılması için önemli olduğunu belirten Diyetisyen Merve Sarptaş, “Kahve, çay, kola, kakao ve benzerleri gibi kafeinli içecekler azaltılmalıdır. Kafeinli içecekler yerine, metabolizmayı rahatlatıcı ve bağışıklık sistemini güçlendirici bitki çayları tercih edilebilir. Aşırı tuz, vücutta su birikimi arttırarak yorgunluk hissini artırabileceğinden tüketilmemelidir. Düzenli olarak haftada 3 gün ve yaklaşık 45 dakika süren tempolu yürüyüşler yapmak, bu dönemdeki yorgunluk şikayetlerinin azalmasında faydalı olacaktır. Uyku düzenine dikkat edilmeli, gece geç saatlerde yatılmamalıdır. Yeterli fiziksel aktivitede bulunmak çok önemlidir. Her gün açık havada yürüyüş yapılabilir” ifadelerini kullandı.
(TRT Haber)

9 Nisan 2015 Perşembe

BİLMECE

Sabah işe geliyorum,radyoda çalan müzikten sonra sabah sohbetleri başlıyor,klasik yarışmalar...Telefonun ucundaki vatandaşa soruyor spiker;
"Kanatlarım yok uçarım,gözlerim yok ağlarım" Nedir bu?
Yarışmacı cevap veriyor; Hostes....
Spiker gülme krizine girdi,bende beraber...Araç kullanmasam daha da fazla gülecektim ama kırmızı ışıkta insanlar bana bakınca durdum...Güne gülerek başladık çok şükür...
Doğru cevap Hostes değil ,pilot değil,kabin görevlisi değil ama bu bilmecenin cevabının Hostes olarak değiştirilmesi için müracaatta bulunacağım dedi spiker...
Ben daha da fazla güldüm ama asıl cevabı da bilmiyorum hala...
Neyse sonuçta bilmecenin doğru cevabını söyledi;
BULUT.....

6 Haziran 2014 Cuma

MUTLULUK

İnsanları mutlu etmek ve onların mutluluğu ile mutlu olmak gayreti içindeyim...Hayat felsefem budur...