29 Aralık 2016 Perşembe

LEPTİN HORMONU



Leptin Hormonu Ne Zaman Devreye Girer

Leptin hormonu ne zaman devreye girer, Leptin hormonu vücutta yağları yakan ve iştahın kapanmasına sebep olan bir hormondur. Aynı zamanda vücuttaki diğer hormonların işleyişini idare eder. Vücutta tiroit hormonlarına, pankreasa, seks ve stres hormonlarına emreden özelliği bulunmaktadır. İnsanlar ağızlarına bir besin maddesi koyduklarında hemen kan şekeri yükselir. Kan şekerinin yükselmesi aynı zamanda insülin hormonunun yükselmesi demektir. Bundan 2 saat sonra da insülin hormonunda düşme olur. Bu süreçte vücutta olan şeker enerjiye dönüştürülür. 2 saat sonra ise glukagon hormonu depo edilen şekeri enerjiye dönüştürmeye başlar. Bu işlemlerin ardından Leptin hormonu devreye girmektedir. Bu süreçte vücutta yağ yakılmaya başlanır. Artık depo edilen yağlar yakılarak enerjiye çevrilir. Yani 4 saatlik aralıklarla yemek yenirse metabolik açıdan yağların yakılma süreci başlamış olur ve devamında da yakılmaya devam eder. Bu yüzden insanlar sık yemek yediklerinde sürekli olarak insülin salgılanır, bunun devamında vücutta insülin direnci oluşmaya başlar. Bu yüzden insanların çoğu kilo vermekte zorlanır. Hatta az yemek yeseler bile kilo vermez hale gelirler.

Leptin hormonunun devreye girmesi ne zaman olur?

Leptin hormonunun işleyişi hakkında sizlere yukarda bilgi verdik. Bu hormonun salgılanması için 2 koşulun meydana gelmesi gerekir. Leptin hormonu yediğiniz her lokmadan sonraki 4. saatte salgılanmaya başlar. Hormonun yağ yakımı için devreye girmesi dört saat sonra olur. Bu sürede sakız bile çiğnememeniz gerekir. Böylece Leptin hormonu vücut depolarına girerek, yağları yakar ve ihtiyacınız olan enerjiyi sizlere sağlar. Bu durum uzmanların sıkça dile getirdiği az ve sık yeme kuralının tam tersidir. Gerçekten az ve sık yeme çoğu insülin direnci hastalarının ana sebebidir. Bu kısa sürede kan şekeri hızla tavan yapmakta ve ardından hızlı bir şekilde düşmektedir. Böyle açlık hissedilmesi de Leptin hormonu salgılanmasına engel olmaktadır. Önemli olan konu 4 saat sonra Leptin hormonu salgılanmasını başlatabilmek ve bu salgılanmanın mümkün olduğu kadar uzun tutulmasını sağlamaktır.

Acıkma hissi olduğunda, herhangi bir şey yenmediği takdirde, vücut bunu kıtlık gibi algılamakta ve enerjiye dönüştürülmesi gereken yağları yakmamakta, bunları tasarruflu bir şekilde kullanmaya başlar. Çünkü hedefi kıtlık durumunda daha uzun süre hayatta kalmayı başarmaktır. Bu yüzden kilo vermek isteyenlerin aç durumda uzun süre kalması kilo vermelerine olumsuz etki yapar. Ancak uzun süre tok hissiyle herhangi bir şey yemeden kalırsanız, salgılan Leptin hormonu sayesinde vücuttaki depolarda bulunan yağlar yakılabilir. Bu yüzden öğünlerde yeteri kadar yiyecek yenmeli ve 4 saat sonra Leptin hormonunun devreye girmesi sağlamalıdır.ALINTIDIR

     Hormonlarla ilgili bilgi almak için tıkkkkkkk

Ve Selahattin DÖNMEZ den diyet önerisi...

28 Aralık 2016 Çarşamba

DEBBİE MACOMBER



Debbie Macomber (22 Ekim 1948 doğumlu Yakima, Washington ) en çok satan Amerikan 150''den fazla aşk romanları ve çağdaş kadın kurgu yazarı . Onun kitapları yüz milyondan fazla kopya dünya çapında baskı, ve bir Evlilik , Bu Madde , bir oldu made-for-tv-film 1998 yılında Macomber açılış şampiyonu oldu fan Romantik Quill Ödülü, 2005 yılında oylanan ve bir verilmiştir Amerika Romantik Yazarlar RITA Ödülü.

Kitapları dünya çapında 140 milyondan fazla satan Debbie Macomber, günümüzün önde gelen popüler yazarları arasındadır. Tecrübelerinden ve gözlemlerinden yola çıkarak yarattığı zorlu karakterlere hayat verebilme yeteneğiyle tanınan yazar, küçük yerleşimlerdeki ev ve aile yaşantısı ile kalıcı dostluklar üzerine kalpleri ısıtan, keyifli ve eğlenceli hikâyeler yazmaktadır. Her kitabıyla dünyada büyük ilgi uyandıran Macomber, aynı zamanda çok satanlar listesinin daimi yazarlarından biridir. Macomber’ın eserleri, satışa çıktığı ilk hafta New York Times, USA Today ve Publishers Weekly listelerinde yerini almayı başarmıştır.

İlk kitabıyla birlikte oldukça geniş bir okuyucu kitlesine ulaşmayı başaran Macomber, yakın zamanda Türkiye’de de yayımlanacak The Christmas Basket adlı kitabıyla 2005 yılında Rita Ödülleri / “En İyi Roman” ödülünü kazanmıştır. Bunun dışında da birçok ödüle layık görülen Macomber, Quill Ödülleri’nde “Okuyucunun Seçtiği Roman” ödülünü de alarak bir ilke imza atmıştır.

Küçük Mucizeler Dükkanı ve Serisi Dünyada milyonlarca satmıştır...Benimde elimde bulunan ve ve bir kaçını okuduğum seriden... 

“Artık o eski tasasız kız değilim. Yaşadığım her günün değerini biliyorum. Çünkü hayatın ne kadar değerli olduğunu öğrendim… Hiçbir şeyi, özellikle de hayatı hafife almaz oldum. Artık hiçbir günümü boşa geçirmiyorum. Çektiğim acıların karşılıklarının olduğunu öğrendim…”
Hayatın içinden dört güçlü kadın…
Küçük mucizeler, büyük umutlar..
Ve dostluğun iyileştirici gücüne dair sımsıcak bir hikâye…
Bu kitapta mutlaka kendinizden bir şeyler bulacaksınız!
diyor yazar kitabında...

Hayatın içinden karakterle dolu bir seri...
Dizi film izlerken alınan keyif gibi,sürükleyici ve kadınlara hitap ediyor...

14 Aralık 2016 Çarşamba

ANLAR


Eger,yeniden başlayabilseydim yaşamaya,
İkincisinde daha çok hata yapardım.
Kusursuz olmaya çalışmaz,sırtüstü yatardım.
Neşeli olurdum, ilkinde olmadıgım kadar,
Çok az şeyi
Ciddiyetle yapardım.
Temizlik sorun bile olmazdı asla.
Daha çok riske girerdim.
Seyahat ederdim daha fazla.
Daha çok güneş doguşu izler,
Daha çok dağa tırmanır,daha çok nehirde yüzerdim.
Görmedigim bir çok yere giderdim.
Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım.
Yeniden başlayabilseydim eger,yalnız mutlu anlarım olurdu.
Farkında mısınız bilmem. yaşam budur zaten.
Anlar,sadece anlar.Siz de anı yaşayın.
Hiçbir yere yanında su,şemsiye ve paraşüt almadan,
Gitmeyen insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eger,hiçbir şey taşımazdım.
Eger yeniden başlayabilseydim,
İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.
Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
Bilinmeyen yollar keşfeder,güneşin tadına varır,
Çocuklarla oynardım,bir şansım olsaydı eger.
Ama işte 85'indeyim ve biliyorumn...
ÖLÜYORUM.... 

Arjantin-1985
Jorge Luis Borges

VAZELİN MASUMMUDUR?



Vazelin Tarihin En Eski Kremi...
Masum mudur? Araştırdım...
Wikipedia dan şu bilgileri aldım...
Karosen ticareti yapan iflasın eşiğindeki New York'lu kimyager Robert A. Chesebrough, 1859 yılında Pennsylvania'da yeni bulunan petrol kuyularına gittiğinde bir maddenin işçilerin ayaklarına yapıştığını gördü. Bu parafine benzer madde iş pompalarını tıkayarak işçilerin canını sıkıyordu ama ayaklarındaki kesik ve yaraların da iyileşmesine yardımcı oluyordu. Chesebrough bu tuhaf maddeyi kavanozlara doldurarak New York'a döndü. Üstünde aylarca çalışarak petrolden ayrıştırdığı maddenin vücuttaki yaraları iyileştirdiğini gördükten sonra 1870'te "Vazelin Petrol Jeli" ismiyle piyasaya satışa sundu.
Vazelin sentetik bir maddedir...
Parafin mum yapımında kullanılan ham maddedir. Mumun ana maddesi olan parafin, kozmetik sektöründe de kullanılan bir üründür. Krem yapımında temel krem bazı olarak kullanılan “vazelin” petrol rafinerilerinde elde edilen sentetik bir yan üründür. Vazelinin likit formu “parafin” veya “mineral oil” olarak adlandırılır. Birçok kozmetik markası krem bazı olarak vazelin kullanmaktadır. Çünkü vazelin çok ucuz bir hammadde olduğu için büyük kar marjı bırakmaktadır. Vazelin sentetik bir ürün olduğu için cilt için sağlıklı bir ürün değildir. Vazelinin her ne kadar cilt üzerine sürülen bir krem olsa da, kısa sürede emilen maddeler karaciğere ulaşarak, zararlı etkiler bırakmaktadır. Vazelinin likit formu parafin adıyla anılır.

Parafin kozmetik sektöründe popüler markalar dahil bebe yağının ana maddesi olarak kullanılır. İçeriğinde mineral oil yazıldığı için dikkatten kaçar. Banyo sonrası bebeğinize sürdüğünüzde, su damlacıklarını bağlayan parafin cilt gözeneklerinin tıkanmasına neden olmaktadır. Bebeklerin cilt gözeneklerini tıkadığı için cildine kalıcı bir nemlenme sağlar. Aslında bebek için veya yetişkin için masaj yağında taşıyıcı yağ olarak bitkisel doğal bir yağ olmalıdır. Örneğin zeytinyağı, jojoba, susam yağı bitkisel içerikli ürünler kullanmaya dikkat edin. Bazı markalar özellikle “ürünlerimizde parafin ve paraben kullanılmamaktadır” ibaresi ile üretilmektedir.
Yani tartışmaya açık olan vazelin tam olarak netleşmemiş bir yarar/zarar oranına sahip...
Bilgisi olan arkadaşların yorumlarını bekliyorum!!!