Makaleler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Makaleler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Aralık 2016 Salı

B 12 VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNDE NE OLUR



B 12 vitamini, Suda eriyen vitamin olması ile bilinen B 12 vitaminini sağlığımız açısından büyük önem taşır. B 12 vitamini eksikliği uzun yıllar kendini belli etmediği gibi 3-6 ay içerisinde de kendini belli ettiği tespit edilmiştir B 12 vitamini eksikliğinde anemide görülen belirtilere benzer belirtiler görülmektedir. B12 vitamini vücutta bulunan kırmızı kanın çoğalmasına, alyuvarlar üretiminde folik asi'tin düzenlenmesine yardımcı olduğu gibi vücudun demir kullanımına katkı sağlar. Doğru ve düzenli biçimde sindirimi gerçekleştirdiği gibi yağ ve karbonhidrat metabolizması için çok etkilidir. Vücudumuzun uzun süre ihtiyacını karşılayabileceği B 12 vitamini depo edebilir. Fakat dengeli beslenmek şarttır. Yoksa vücutta bulunanlar tükenir ve rahatsızlıklar kendini gösterir. Aşırı B 12 vitamini kullanımı da vitamin zehirlenmesi gibi etkilere yol açtığı bilinmektedir. Bu sebeple doğal yollardan beslenmek en doğru çözüm olacaktır.
B 12 vitamini eksikliği olan hastalarda limon sarısı bir renk görülmekle birlikte aralıklı ishal ve aşırı kilo kaybı bulgular arasına girmiştir. Bu vitamin sinir hücrelerinin büyümesinde etkin rol alması sebebiyle eksikliklerin erken fark edilmediğinde uzun dönemde ve özellikle yaşlılarda sinir sistemi tutumuna bağlı bulgular ortaya çıkmaktadır. Bu bulgularla birlikte konsantrasyon eksikliği, zihin karışıklığı, eller ve ayaklarda karıncalanma, uyuşma, dengesizlik, hareket kabiliyetlerinde hızlanma ya da yavaşlama B 12 vitamini eksikliğinde görülen temel bulgulardır. B 12 vitaminini vücut kendisi üretmez. Bitkilerden, meyvelerden, hayvansal gıdalardan alırız. Özellikle hayvansal gıdalarda B 12 vitamini oldukça yüksektir.

B 12 Vitamini ve Tüm Vitaminler için tıkkkkkkk

B 12 vitamini şu ürünlerde bulunur
  • Sakatat, 
  • Deniz ürünleri (ton balığı, karides, soman) 
  • Kırmızı et, 
  • Kümes hayvanları,
  • Yumurta ve
  • Fıstık
  • Soya
  • Böbrek
Süt ürünleri gibi gıdalarda oldukça fazla bulunur.
B 12 vitamini insan vücudu için oldukça önemlidir. Çocuklarımıza küçük yaşlarda bu gıdaları yemelerine teşvik etmeliyiz. Yoksa ilerleyen yıllarda B 12 vitamin eksikliği meydana gelir. Bu eksikliklerden ortaya çıkan bazı hastalıklar meydana gelir.

B 12 vitamini eksikliğinden meydana gelen rahatsızlıklar
  • Kansızlık,
  • Cildin sararması ve solması,
  • Kol ve bacaklarda uyuşma ve karıncalanma
  • Okunulan şeylerin akılda kalmaması,
  • Aşırı unutkanlık,
  • Yorgunluk, 
  • Sürekli halsizlik 
  • Baş ağrıları
  • Kronik rahatsızlık
  • Bayılmalar
  • Sinirsel hastalıklar
  • Kusma. 
Bağırsaklardan emilebilme B 12 vitamini mideden çıkan bir sıvı ile salgılanır. Alzheimer hastalığına karşı koruyucu bir özelliğe sahip olan B12 vitamini bronşit, astım, kısırlık gibi rahatsızlıkların tedavisinde de kullanılmaktadır. Vücuda haplar veya iğneler ile takviye edilebilir. En iyi takviye yolu iğneler ile olanıdır. Zira hapla olan tedavi kısmı uzun zamanlar isteyebilir. Çünkü aylar süren kullanımdan sonra vücutta toplanır ve tedavisi zaman isteyen bir rahatsızlıktır.


Düzenli ve doğal beslenerek B 12 vitamini eksikliğinden ve bununla birlikte oluşan rahatsızlıklardan kurtulabiliriz.

Genelde kan tahlilleri yapılarak belirlenen B 12 vitamini, alternatif tıbbın gelişmesi ile idrar yoluyla da testlerine uzmanların başladığı ve daha sağlıklı sonuçlar elde ettikleri bazı platform ve toplantılarda dile getirilmiştir. Kan tahlilleri ile belli olan değer eksikliğini takviye etmenin yolları vardır. İlaç kullanımı, iğne ve sağlıklı beslenmek bunlardan bazılarıdır. B 12 vitamini sinir sistemine de oldukça katkı sağlayabildiği gibi cilt sağlığı için, tırnak ve saç içinde çok önemlidir.

23 Ekim 2014 Perşembe

GEÇMİŞTEN CUMHURİYETE UNUTULMAYAN ERZİNCANLILAR


17 Ağustos 2005 de kaybettiğimiz babam Gazeteci-Yazar Yunus Nadi AKIN 'ın eserlerinden biri...
Vefatından sonra adına açtığımız blogu ve kitabından açıklamalar için tıkkkkkk...
Kitabın telif hakkı saklıdır...Kitabı almak isteyenler  t.atesal@ hotmail.com a başvurabilirler...
teşekkür ederiz.....

5 Mart 2013 Salı

ÇAY DEYİP GEÇME



Bir Bardak Çay Gibi Ömür… Kiminin Ki Bir Dikişte Biter Kimininki İse Yudum Yudum… Dibinde Kalan Çöpler İse Hayattan Kalan Kalıntılar… 


Üç Şeye Dikkat Etmek Gerekir Yaşamda… Göz, Dil Ve Gönül… Göz Ve Dile Hâkim Olmak Zor Ama Gönül’e Hâkimiyet Daha Güç… Gönlü Sakınmak Lazım; Kin Nefret Ve Kıskançlık Yatağı Olmaktan… Tereddütte Kalmamak, Ne İstediğini Bilmek Veyahut Neyi İsteyeceğimizi Bilmek… Küstahlığa Düşmek Korkusu Da Var Tabi İnsanın İçinde Davaya, Hayata Ve İlme Karşı… Övünmek Korkusu Da Var Tabi İnsanın Küfre, Cisme Ve An’a Karşı… Sanki Canavarın Esiri Gibi Bir Sağa Bir Sola Çarpıyor, İstikrarsız Ekonomi Gibi Bir İleri Bir Geri Gidiyorsun… Enflasyonun Canavarı Olmuşuz Haberimiz Yok… 

Karanlıkta Kaybolan Gölge Misali Silinmiş Hayattan, Ayrılmak Zor Ama Sonu Bilmek Daha Zor… Hazan Mevsiminde Dökülen Yapraklar Gibi, Tek Atımlık Kurşunu Kalmış Kovboy Gibi, Ölümün Soğukluğunu Hisseden Gladyatör Gibi, Hızlı Adımlarla Çıkan Ve Yine Hızlı Adımlarla Düşen Başarısızlıktan Korkan, Başarınca Başarısızlığı Unutan, Başarısız Bir Başarılı Gibi…

Ben Mutluluk Sınırlarını Aşıyorum… Asım’ın Nesliyiz Acıların İçinde… Acılarımı Anıyorum Devamlı Günbegün… Dost Görünen Düşmanlar, Düşman Olan Dostlar İle… Aklımın Duru Olması Zihnimi Karmakarışık Yapıyor, Her Bölgesi Neden Ve Niçinler İle Dolu… Toprakta Çürüyen Beden Ve Saç, Yoldaş Olan Kefenle Nefis, Peşime Düşen Sessiz Gölgeler… Karanlık Sokaklarda Sessiz Ve Çaresiz Şikâyetname Hazırlamaktalar Hakkımda… Öldü Dersiniz… Ölümü Hak Edecek Yeterlilikte De Değilim Ama Medet Bekleyecek Tek Bir Kabı, Felaha Çıkacak Bir Yol Vardır Belki… 

Rengârenk Hayatın Renksiz Yaşamı… Sonsuz Zamanın Ruhsuz Ecdadı… Yaşanmış An’ın Yaşanmamış Saati… Susuz Bahçenin Solmuş Gülü… Hayatın Acımasızlığı İle Ruhum Tevafuklar İle Ayakta… Gül Yüzlülerin Hayranlığı Var Sana… Bunu Düşün Sükût Et… Et Ki En Azından Adam Bilinesin Sükûtsuzlar Arasında…


Arkadaşlık, Dostluk Önemlidir… Değerini Bilmek Gerekir… Sırrını Paylaşabileceğin, Derdini Anlatabileceğin, Üzüntünü Dile Getirebileceğin, Sevincini Haykırabileceğin Bir Kişinin Çevrende Olması İnsana Hem Güven Hem De Mutluluk Verir… Sende Taşın Altına Elini Koyacaksın Ama Her Şeyi Başkasından Beklememelisin… Kılıç Üzerinde Yürüyeceksin Ama Kılıç Hayatı Ve Seni Kesmeyecek… Yok, Öyle Yağma… Kalbini Açık Tutacaksın Hayata… Kalbin Kör Olursa Gözler Görür Mü Ki Hiç… Gözü Kör, Kalbi Kör, Yaramaz Bir Beden…


Bir Bardak Çay Gibi Ömür… Kiminin Ki Bir Dikişte Biter Kimininki İse Yudum Yudum… Dibinde Kalan Çöpler İse Hayattan Kalan Kalıntılar..


alıntı

30 Ocak 2013 Çarşamba

RUHUMLA SEVERİM


MEVLANA DER KI; Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum. Işığı gördüm, korktum. Ağladım. Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim. Karanlığı gördüm, korktum. Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi... Ağladım. Yaşamayı öğrendim. Doğumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu; aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar olduğunu öğrendim. Zamanı öğrendim. Yarıştım onunla... Zamanla yarışılmayacağını, zamanla barışılacağını, zamanla öğrendim... İnsanı öğrendim. Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu... Sonra da her insanin içinde iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim. Sevmeyi öğrendim. Sonra güvenmeyi... Sonra da güvenin sevgiden daha kalıcı olduğunu, sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu öğrendim. İnsan tenini öğrendim. Sonra tenin altında bir ruh bulunduğunu... Sonra da ruhun aslında tenin üstünde olduğunu öğrendim. Evreni öğrendim. Sonra evreni aydınlatmanın yollarını öğrendim. Sonunda evreni aydınlatabilmek için önce çevreni aydınlatabilmek Gerektiğini öğrendim. Ekmeği öğrendim. Sonra barış için ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini. Sonra da ekmeği hakça üleşmenin, bolca üretmek kadar önemli olduğunu öğrendim. Okumayı öğrendim. Kendime yazıyı öğrettim sonra... Ve bir süre sonra yazı, kendimi öğretti bana... Gitmeyi öğrendim. Sonra dayanamayıp dönmeyi... Daha da sonra kendime rağmen gitmeyi... Dünyaya tek başına meydan okumayı öğrendim genç yasta... Sonra kalabalıklarla birlikte yürümek gerektiği fikrine vardım. Sonra da asil yürüyüşün kalabalıklara karşı olması gerektiğine vardım. Düşünmeyi öğrendim. Sonra kalıplar içinde düşünmeyi öğrendim. Sonra sağlıklı düşünmenin kalıpları yıkarak düşünmek olduğunu öğrendim. Namusun önemini öğrendim evde... Sonra yoksundan namus beklemenin namussuzluk olduğunu; gerçek namusun, günah elinin altındayken, günaha el sürmemek olduğunu öğrendim. Gerçeği öğrendim bir gün... Ve gerçeğin acı olduğunu... Sonra dozunda acının, yemeğe olduğu kadar hayata da “lezzet” kattığını öğrendim. Her canlının ölümü tadacağını, ama sadece bazılarının hayatı tadacağını öğrendim. Ben dostlarımı ne kalbimle nede aklımla severim. Olur ya ... Kalp durur ... Akıl unutur ... Ben dostlarımı ruhumla severim. O ne durur, ne de unutur ...